Gelecek-Saadet Grubu İstanbul Milletvekili Dr. Selim Temurci, TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda Varlık Fonu'nun faaliyetleri üzerine önemli açıklamalarda
bulundu. Temurci, konuşmasına Varlık Fonu'nun devletin ve milletin varlıklarını
bünyesinde barındıran büyük bir yapı olduğunu vurgulayarak başladı.
Varlık Fonu'nun ekonomik performansının Türkiye Cumhuriyeti devletinin
ekonomik performansı için büyük önem taşıdığını ifade eden Temurci, Türkiye'nin
Varlık Fonu'nu Arap ülkelerindeki enerji odaklı fonlara benzemeyen, daha çok
Uzak Doğu ülkelerindeki stratejik kalkınma fonlarına benzetilebilecek bir yapı
olarak değerlendirdi.
2016'da kurulan Varlık Fonu'nun oluşum sürecini, o dönemdeki siyasi atmosferin
etkisiyle detaylı bir şekilde eleştiren Temurci, kuruluşun ardından yapılan
eleştirilerin, fonun ekonomiye gerçek bir katkı sağlayıp sağlamayacağı sorusunu
sorgulamaya engel olduğunu belirtti. Ancak, şu anda bu eleştirilerin yapılması
gerektiğini ve bunun siyasi kimliklerin ötesinde, ülkenin geleceği için yapılması
gereken bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Varlık Fonu'nun temel amacını, yurt içindeki kamuya ait varlıkları ekonomiye
kazandırmak olarak tanımlayan Temurci, özellikle Ziraat Bankası gibi önemli kamu
bankalarının zaten ekonominin içerisinde etkin bir rol oynadığını ve Varlık
Fonu'nun bu tür kurumları ekonomiye kazandırmak yerine, daha stratejik bir
kalkınma fonu olarak işlev görmesi gerektiğini savundu.
Eski bir bankacı olduğunu vurgulayarak faiz politikalarına ve kamu bankalarına
sermaye desteği konusundaki eleştirilerini dile getiren Temurci, devletin bu
kurumları daha etkin bir şekilde yönetmesi ve ekonomiye daha fazla katkı
sağlaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Varlık Fonu'nun bu kurumların zararlarını
kapatmak yerine, stratejik yatırımlara odaklanması gerektiğini ifade etti.
Varlık Fonu'nun kamu denetimine tabi olmayan özel bir hukuk yapısına sahip
olmasının eleştiren Temurci, Sayıştay'ın denetim mekanizmasında yer
almamasının ciddi bir sorun olduğunu dile getirdi. Ayrıca, Sayıştay'ın olmamasının,
Varlık Fonu'nun yönetimindeki isimlerin devletin en üst düzeyindeki yetkililer
olması durumunda bir çatışma yarattığını ve bu durumun ciddi bir sorun teşkil
ettiğini belirtti.
Temurci, Varlık Fonu'nun genel performansını değerlendirirken, özellikle kârlılık
ve zararları inceledi. 2021 ve 2022'de Varlık Fonu'nun kurumsal iletişim ve
seyahat giderlerinin olağanüstü bir şekilde arttığına dikkat çeken Temurci, bu
konuların detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Varlık
Fonu'nun şeffaflığını ölçen uluslararası kuruluşların verdiği notların düşük
olmasıyla ilgili endişelerini dile getirdi.
Son olarak, Varlık Fonu'nun önümüzdeki dönemde Türkiye'nin doğal kaynaklarını
ve ekonomik projelerini nasıl yöneteceğine dair bir projeksiyonunun olmamasının
eksiklik olarak görülmesi gerektiğini belirten Temurci, Varlık Fonu'nun stratejik
bir kalkınma fonu olması gerektiğini ve bu yönde yapılacak değişikliklere ihtiyaç
olduğunu vurguladı.
Dr. Selim Temurci'nin bu kapsamlı konuşması, Varlık Fonu'nun işleyişi, yönetimi
ve ekonomiye olan etkileri üzerine geniş bir perspektif sunarak dikkat çekti.